Mellon Collie


.

Son zamanlarda kafam o kadar dağınık ki ne zaman bir şeyler yazayım desem cümle kuramayacak halde olduğumu fark ediyorum. Şikayet edecek yeni hiçbir şeyim olmamakla beraber zavallı durumumla ilgili de yeteri kadar şikayet etmemiş olmalıyım ki basit bir dil anlatım ödevini yazarken bile bu konuda yakınıyorum. Aslında bugün o kadar acınasıydım ki kendimden tiksindim.

Sonra geçti ama. Sanki onlar çok mitiş, bok kafalar. Böe.

Mor ve yeşil çoraplar giyebilecek özgüvene ve bacaklara sahip olmak istiyorum.
Bacaklarım güzel olsa cidden çok hoş olurdu.
Ya da yürürken karnım yer değiştirmese.
ANYWHO.

Üç ton grip çorap aldım mesudum.

Mutlu olduğum zaman mutsuzluğum o kadar anlamsız görünüyor ki mutsuz olduğum zaman bunu düşünüp daha da mutsuz oluyorum.

KEDİ İSTİYORUM.

Öykü zıvanadan çıktı, niye, çünkü ben kurgu özürlüyüm. Aynı zamanda kötü adam yaratma konusunda o kadar berbatım ki bütün kötü karakterlerim bir şekilde iyiye dönüşüyor, tanrımtanrım bi' de sınıfta anlatmam gerekicek, yani, DAHA KORKUNÇ N'OLABİLİR?

Sırf Perry Cox'un kullandığı söz öbeklerini kullanarak birini aşağılamak istediğim için Amerika'ya gitmek istiyorum, HA NİYE AMERİKA, çünkü başka bi ülkede o kadar kompleks bir ingilizce söz öbeğini bir seferde anlayan olmaz, olamaz, açıklayınca da havası kaçar değil mi?
İngilizler zaten gülmez bence.

İngiliz demişken Vi lav yu Douglas Adams.

O kadar sıkıldım ki sehpayı camdan dışarı fırlattım.
Biran hiçbir şey olmadı.
Sonraki an yine hiçbir şey olmadı ve ondan sonraki anlarda da hiçbir şey olmamaya devam etti.

Voila!

2 Responses to “Mellon Collie”

  1. aynı ben, ne kadar çok ben

  2. ama douglas adams, ama douglas adams, çok seviyorum ki onu.

Your Reply